- denk olmak
- v. balance, be equal to, be equivalent to, come up to
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
denk düşmek — uygun olmak, fırsat olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSAVİ — Birbirine denk olmak, aynı seviyede olmak. Denk, aynı derecede … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
denkleşmek — nsz, le Birbirine denk olmak, denk duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başa baş gelmek (veya kalmak) — 1) eşit olmak, denk olmak 2) berabere kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir çekirdek geri kalmamak — bütünüyle denk olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
teñeşmek — denkleşmek, ikl şey birbirine denk olmak III, 393 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KEFAET — Denklik. Denk olmak. Beraberlik. Bir şeye yeterlik. Küfüv oluş. * Fık: Evlenen erkeğin, alacağı kadına neseb, diyanet, hürriyet ve mal hususlarında müsâvi ve daha üstün olması hususu. (Bunun en mühimmi de diyânet noktasındadır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tinkalmak — denk, müsavi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapamak — i 1) Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı. H. E. Adıvar 2) Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak 3) Bir şeyin görünmesine engel olmak Bu yapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük